☯️ Misyonerlik Faaliyetleri

Din yaymak bir misyonerlik faaliyetidir.

Hiçbir din hiçbir topluma ait değildir.

Toplumların genel dini yoktur.

Din üzerinden ülkeleri ve toplumları ayırmak bölücülüğün bir başka yöntemidir.

Din yaratan ile yaratılan arasında duyunç ile temiz bir duygu olarak yaşanmalıdır.

Her insana ve topluma bir din giydirmek emperyalizmin bir oyunudur.

Din eğitimi ve din kursları da misyonerlik faaliyetlerinin bir parçasıdır.

Bugün anaokulların da bile din eğitimi vererek çocukların beyinleri çok küçük yaşta yıkanmaya çalışılmaktadır. Bu büyük bir felakettir. Bu eğitimi tarikat ve cemaatlerin vermesi ayrıca bir skandaldır.

Ailelere düşen en büyük sorumluluk çocuklarını din ve yaratan adına cemaat ve tarikat gibi yapılara katılmasını, bu tür faaliyetlerin eğitim, kurs tuzaklarından uzak tutmaktır.

Devleti yönetenlerin bugün çocuklarımızı bu dayatmaya, bu kötü niyete teslim etme faaliyeti içinde olması kabul edilemez. Anayasaya göre bu suçtur. Bugün bunun cezasız kalmış olması yarın bu suçu ortadan kaldırmaz.

Din eğitimi ve bunun için tarikat ve cemaatleri aracı yapmak o toplumun geleceğine dinamit koymaktır.

Din eğitimi, tarikat ve cemaatlerin faaliyetleri milli güvenlik sorunudur.

Milli güvenliğimizi tehdit etmektedir.

✓ Devletin dini, dinin devleti olmaz.

Din adına tarikat ve cemaat vb her türlü örgütlenme birer misyonerlik faaliyetidir.

Bu niyetler dini saklı niyetleri adına çıkar sağlamak için kullanırlar.

Din tarihin her devrinde sömürge için araç olmuştur.

Her misyonerlik faaliyetinin arkasında emperyalizm vardır.

Bunun en bariz örneği yakın tarihin olayı Fetö terör örgütü diye devletin adlandırdığı bir cemaatin ülkeyi ele geçirmek üzere darbe yapmaya kalkması ya da o darbeden nemalanmak isteyenlerin kontrollü iktidar ve güç savaşına dönüşmesiyle sonuçlanmasıdır.

Yarın başka cemaat ve tarikatlar aynı çabalar içine girecektir.

Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda bu faaliyetler yasaklanmıştır.

Tarihi sebepleri vardır.

Selçuklu devleti, Osmanlı İmparatorluğu yok edilirken de işin içinde yine bu misyonerlik faaliyetleri vardı.

Sebeplerden bir tanesi buydu.

Bugün de devletimizi ve milletimizi tehdit eden en büyük sorun bu misyonerlik faaliyetlerinin devleti yönetenlerin destekleri sayesinde millet tarafından sahiplenilmesidir.

Siyasetin bu millete yaptığı en büyük kötülüklerden biri dini siyasete alet etmektir.

Tarihi utançtır.

Cemaat ve tarikatlar yapılanmalarının Mustafa Kemal Atatürk sonrası yeniden yeşermeye başlaması batı emperyalizmi ile işbirliği yapan siyaset sayesinde gerçekleşti.

12 Eylül askeri darbesinin ürettiği faşizmi yaşatan siyaset anlayışı iki büyük tehlikeyi besledi.

✓ Cemaat ve tarikatlar devlete sızdı sermaye ve güç sahibi oldular.

✓ Sömürgeci ve işbirlikçi sermaye kriz ve vurgunlar ile aşırı büyüdü. Bugün bizi tehdit eden ikinci tehkikeye dönüştüler.

Siyaset, tarikat/cemaatler ve işbirlikçi sermaye üçü bir arada ihanet şebekesidir.

Anayasa bunun suç olduğunu söylemektedir. Günü gelecek bunun hesabı mutlaka sorulacaktır.

Devlet kin gütme hınç alma aracı ve yeri değildir.

Bunu doğru kabul edersek bu kavga asırlar boyu bitmez. Bu kavga ise bu kavganın taraftarlarını kavga ettirerek çıkar sağlayan kuklacı emperyalizmin işine yarar.

Kuklacı emperyalizme taşeron olmak tarihin en büyük utançlarından biridir.

[] Önder KARAÇAY []

About Önder Karaçay

✓ Gerçek adalet; hakkı, hak yiyenin kursağında arar. ✍️ Önder Karaçay
Bu yazı Önder Karaçay Yazıları içinde yayınlandı ve , , , , , , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Yorum bırakın