Akbank, Tanrılar Okulu ve Dünya Tröst Mafyalarıyla İşbirliği // Görülen Lüzum Üzerine // Önder Karaçay
2009 yılında Türk Milletine Servi hatırlatan Chathaume House Thing tank kuruluşuna üye olan Suzan Sabancı Dinçer, aynı zamanda Ali Koç ile birlikte Amerika adına faaliyetlerini Endeavor’u ülkemize getirerek dünya tröst mafyasıyla işbirliği yapmıştır. Ayrıca 2007 yılından bu yana dünya sermaye mafyası olan ve toplantılarını Bildenberg denen yerde gizli yapan bu mafyanın ülkemizdeki faaliyetlerini Mustafa Koç yönetmekteydi Suzan Sabancı Dinçer bu toplantılara ya kendisi ya da kendisini temsilen birisini gönderiyordu.
2010-2012 yılları arasında bir bölge müdürü şubelerin her sattığı ürünü çan sesleriyle ÇANI ÇALIYORUZ diye Müslüman mahallesinde salyangoz satıyor kutlama yapıyordu.
2007 yılında Akbank içinde benimde olduğum bir kaç kişiyi geleceğin liderleri olarak Tanrılar Okulunda eğitime alıyordu…Eğitimin kısa konusu kredi kartı bir tanrıdır, banka bir tanrıdır, borç bir tanrıdır, tüketim bir tanrıdır, teknoloji bir tanrıdır…Önce bu tanrılara bizim tapmamız gerektiğini sonrada mudilerin tapmaları için bankaya ve ürünlerine bağımlı yapmamız gerektiğini öğretiyorlardı…
Bugün şubelerini kapatarak bankacı arkadaşlarımızı sebepsiz işten çıkaran bu bankanın amacı reklamlarından da anlaşılacağı üzere mudileri memur gibi kullanmak, teknoloji ile maliyetsiz çok parayı mudileri bağımlı hale getirerek sürekli kredi kartı ve bireysel kredi gibi kanunla korunan tefecilik ürünleriyle sömürmektir. Mobilin bankası demek teknoloji tanrısına hem tapacaksınız hemde kendi bağımlı halinizle sürekli kendinizi kendi isteğinizle sömüreceğiz demektir. Mobilin bankası demek kanunla korunan karşılıksız para basma ve haksız alacaklı olma hakkını veren kredi kartı ve kanunla korunan bireysel kredi tefeciliği ile sermayelerine sermaye katarak işbirlikçi dünya sermaye tröstlerini zenginleştirmek adına finans karakolu görevini borsa aracılığıyla komisyonculuk yaparak zenginleşmektir.
Sermaye haddini aşmış vatanımızı ve milletimizi tehdit eden dünya mafyalarıyla işbirliği yapar hale gelmiş bunu da aleni yapmaktan çekinmemiştir.
Bu eğitimin daha detaylı kısmını aşağıda yazdım…
Soruyu en sonunda sormuştuk,
Şiirde de soruyu en sonuna bırakacağım.
Bir gün çalıştığım kurumda bir derse davetliydim,
Bizleri niyetlerine hizmet adına geleceğin lideri olarak görüyorlarmış,
“Tanrılar Okulu” adlı ‘Best Seller’ olmuş kitabının yazarı,
Ders verecekti, önce konuyu anlayamamıştık.
Kendisinin; pragmatik bir eylem filozofu,
Bilim adamı, girişimci, eğitmen, iş adamı,
Ekonomist, sosyolog, yazar olduğunu öğrenince,
Liberal bir düşünce dersi olduğunu çakmıştım.
Prof. D’anna yüzden fazla konferans vermişti bu konuda,
Ekonomi ve sosyoloji üzerine birçok çalışması vardı,
Bireyin özgürlüğü üzerineydi dersin konusu,
Devrim niteliğinde diye sunuluyordu bize.
Oysa yüce yaratan hepimizi özgür yaratmamış mıydı?
Soruları dersi anlattıkça bende çoğaltıyordu.
Cenneti portatif görüyordu Portatif Cennet adlı,
Girişim psikolojisi manifestosunda,
“Tanrılar Okulu” adlı eseri de aslında manifestoydu,
Bireyde psikolojik devrim amaçlı.
Kime hizmet edeceği çoğu tarafından anlaşılmayan,
Sonradan hayatımızda tanrılaştırılacak olan,
Ürünlerin habercisi olmaya gelmişti.
İnsanlığın zihinsel paradigmalarını yıkmak istiyorum diyordu,
İnsanlık dışı paradigmaları değil insanlığın diyordu.
Hedefe kimi ve niçin koyduğunu dinleyen kaç kişi anlıyordu?
Hala çok merak ettiğim gibi, anlamayanın çok olduğunu,
Bugün ülkemizin bireysel özgürlük adına,
Yerle bir edilen insanlığın halini görünce,
Kapital ekonomiye etik diyordu,
Emeğin özgürleşerek sömürülmesine fikir diyordu.
Finansal güce aşkla tapmalısınız demeye getiriyordu sözü en son ekledikleriyle,
Çoğu şaşırıyordu, vay bee! diye tanrılar okulu varmış haberimiz yok diye!
Böyle bir zihniyet şemsiyenin altında hepinizi,
Uyum altına alarak yeni liderler dersini size de vermek istedim,
Sorusu olan var mı dediğinde?
Sizin kaç tanrınız var sorusuyla karşılaşınca,
Anlamadığını söylüyordu, biat etmeyen soru belli ki rahatsız etmişti.
İşte o dayatmaya karşı bu şiirde bir manifestoydu,
Hem de insanlığın yıkılmayan beşiği Anadolu’dan!
Başka bir Türk sormuş, başka bir Türk bu cevabı yazmıştı.
Şimdi sıra bu dersi bize vermeye kalkan,
Zihniyetin almasına gelmişti.
Önder Karaçay
Mobbıng Bank Türk Fırtınası Sır Kitabın Yazarı
Okumaya devam et →